Çin’de ortaya çıkan virüs haberleri geliyordu. Haberlere bakıp , bak virüs çıkmış insanları öldürüyormuş, sohbetleri gezip duruyordu. Ciddiye almadık. Mesafe çok uzak bize bir şey olmaz düşüncesi hakimdi. Ama unuttuğumuz bir şey vardı. Dünya eski dünya değildi. Her gün yüzlerce uçağın gidip geldiği ülkeler ile Dünya küçük bir köy haline gelmişti. Virüs ülke ülke gezdi ve sonunda Sağlık bakanlığının açıklamasıyla ülkemize de geldi.
Bizim için pandemi süreci 11 Mart ile başladı. Sonrasında hemen evde kal çağrıları başladı. Bir hafta içerisinde normal hayat akışımız bozuldu. Ama bozulan sadece hayat akışımız olmadı. Ülkemiz de hemen kapanma genelgeleri yayınlandı. Hükümet tarafından uygulanmaya çalışıldı. Dünyanın ve bizim ilk kez karşılaştığı büyük bir salgındı. Kimse ne yapacağını bilmiyor. Alınan kararlar da bazen saçma, uygulaması zor kararlar alınıyordu.
Zaman geçiyor ama virüs bitmek yerine çoğalıyordu. Maske- Mesafe Temizlik denildi. Kamu spotları çekildi. Kurallara çoğu zaman uyulduğunu gördük. Resmi sayılara göre vaka sayıları azaldı. Her şey iyiye gidiyor derken 1 Haziran 2020’de kısıtlamaları neredeyse tamamiyle kadırdık. Sonrası 60 bin vakalar görüldü. Sağlık sitemi neredeyse çökme durumuna geldi.
Tekrar kısıtlama geldi. Vakalar azaldı. Tekrar kısıtlamalar gevşetildi. En son “tam kapanma” yaşadık. Çocukların parklarda olduğu, herkesin dışarıda olduğu , esnafın durumunun iyi olmadığı ve hükümetin kısıtlı yardım ile bir tam kapanamama durumu. Neredeyse 5 aydır aşı programı devam ediyor ve bugün toplam aşılanan sayısı yaklaşık 15 milyon. Aşılama hızımız çok yavaş ilerliyor.
Vakalar 10 bine kadar indi bugün itibariyle. Normalleşme adımları atılıyor. Ne dersiniz vakalar tekrar artar mı?
Sağlık çalışanları gece gündüz demeden çalıştılar. Hemşireler, doktorlar hayatlarını verdiler. Biz evden çıkmayalım virüs gelmesin derken onlar virüsle dibdibeydi. Canlar kaybedildi. Ülkenin yetişmiş insanları vefat etti. Allah geçmişlerimize rahmet eylesin.