Aranızda Duman grubunu dinlemeyen veya bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Ama açıkçası gerçekten tanıdığınızı düşünmüyorum. Benim için çok özel yere sahip olan bir şarkı grubudur Duman. Hüzünleri umutla birleştiren bu grubun toplam 4 üyesi var ama bugün size hüzünlü bir hikaye anlatmam için 1 üyesine ihtiyacım olacak. Kim bu üye ve neden bu kadar önemli? 
Bahsettiğimiz kahramanımız şarkılarını sevdiği kadına adayan, ona balım diye seslenen Kaan Tangöze. Dillere destan bir aşk hikayesiyle bu kadın 3 harfli bir Ahu. Kaan’ı hepimiz tanıyoruz az çok ama Ahu’yu gerçekten tanıyor muyuz? 
Ahu Paşakay 1955 yılında Türkiye güzeli seçilen bir kadın. Annesi ve babasının oluşturduğu daha doğrusu oluşturamadığı bir ailede büyüyor bu güzel. Oluşamayan bu aile düzeni Ahu’yu psikolojik bir çöküntüye sürüklüyor. O dönemde Kaan ve Ahu dillere destan bir aşk hikayesi yaşıyorlar, hani hep o yaşamak istediğimiz aşk türlerinden… Kaan bir çok şarkısını Ahu’ya adıyor hatta bununla da kalmıyorlar Ahu’ya yazılmış olan Köprüaltı adlı şarkıda Ahu’ya yer veriliyor. Şarkının klibinde de Ahu’yu görebilirsiniz. Bu çiftin dillere destanmış gerçekten dedirteceği bir diğer olayı ise Kaan ve Ahu ne zaman tartışsa Kaan, Ahu’nun gönlünü almak için ona hep şarkı yazarmış.
Kim böyle sevilmek istemez ki.. Vay be.. dediğinizi duyar gibiyim ama üzgünüm benim hikayelerim hep hüznü seven hikayelerdir.
Ahu, Kaan’la yaşadığı bu dillere destan aşk hikayesinde inişli çıkışlı bir noktaya geldiğinde, ailesinin boşanma haberi de üstüne eklenince içine kapanmaya başlamış, Güzel sanatlardan mezun olmasına rağmen diploma bile almaya gitmeyen Ahu, hepimize en çok da Kaan’a bıçak gibi saplanan bir karar almıştır.
Ahu’nun karar aldığı o dönemlerde Duman, grubun ikinci albümü olan “Belki Alışman Lazım” çıktığı sırada tanıtım için Kemancı Bar’ ı seçer. Tanıtım konseri sabahında Ahu ve Kaan ikilisi kavga etmesine rağmen Kaan’ın gözleri bardaki her bir metrekarede Ahu’ya ait bir parça aramaya başlıyor. Hatta o konserde Ahu’ya yazılan tüm şarkılar bilerek arka arkaya okunuyor. Barın her metrekaresinde Ahu’yu arayan Kaan’ın metrekarelerde son arayacağı şeydi, bara gelen bir telefonun intihar haberi. Bu intihar haberi geldiğinde Kaan grubuna ait olan Bal şarkısını söylemekteydi. Kim bilebilirdi ona adanan şarkılar okunurken balının intihar edebileceğini?
Kaan Tangöze, konser çıkışında 2-3 hafta boyunca hiçbir şekilde dışarı çıkmamış, kimse de ona ulaşamamış ve Ahu’nun intihar ettiği ev ateşe verilmiştir. Daha sonrasında yani Ahu’nun ölümünden 8 yıl sonra intiharlardan kendini sorumlu tutarak Bu Aşk Beni Yorar şarkısını yazmış, 9 yıl sonra ise yazılan yeni bir şarkıda “Yarışmadı Yenilmedi Açık seçik sizle oynamadı Gerilmedi.” ölen sevgilisi için yıllar sonra söyleyeceği cümleler olmuş. Bunun gibi bir çok şarkı yazılmaya başlanmış. Ah, Haberin Yok Ölüyorum, Köprüaltı, Senin Gibi, Oje, ,Kırmış Kalbini şarkılarını Ahu’ya yaşarken, Melek, Seni Kendime Sakladım ve Yanıbaşımdan şarkılarını ise Ahu öldükten sonra anısına yazılmış olanlardır.
“Peki Bal şarkısı, ona ne oldu Berfin?” diye soracak olursanız Kaan bu şarkıyı bir daha seslendirmeyeceğine dair ant içti. Ama bir istisna oluşmuş oldu ve Açıkhava Tiyatro’sunda seyircinin Bal şarkısı istemesi üzerine gökyüzüne doğru kollarını açıp ağlayarak Bal ardından Haberin Yok Ölüyorum şarkılarını söyleyeli 2 yıl oldu.
Bende en çok etkisi olan iki şarkı ise Bal ve Bu Aşk Beni Yorar şarkıları oldu. Şarkıları belki biliyorsunuz, belki dinlediniz ama içindeki suçluluğu, kalplerin kırılma noktasını, küle dönmüş bir aşkı ve intihar tutamlarını bir çoğunuz hissedemediniz.
Neredesin Bal? Gökyüzünde bir yerlerde mi, zehirli olan bir balın içinde mi?
