Dijital Ruh: İnsan ve Teknoloji Arasındaki Yaratıcı Ortaklık (Edward Ashford Lee)
Kitap, teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte oluşan soruların ve sorunların ardından farklı fikirlerle birlikte doğan ortak soruya cevap arıyor. “Gerçek teknoloji nedir?” Teknoloji geliştikçe insanların ona dair fikirleri de çeşitleniyor. Kimilerinin teknolojinin her şeye hâkim olduğu gelecekten korktuğu, kimilerinin ise geleceğe olağanüstü bir coşkuyla yaklaştığı ve fiziksel dünyadaki her şeyin aslında tamamen dijital bir hesaplama olduğunu iddia ettiği bir karmaşada, “Teknoloji zaten var olan şeylerin keşfedilmesinden ibaret midir, yoksa buluşmalar mı var eder onu?” sorularını yanıtlamak için Platon’un felsefesine değiniyor.
Teknolojinin insanlar tarafından keşfedilen Platonik İdeallerden oluştuğu düşüncesi ile yaratıcı bir süreç olduğu düşüncesini karşı karşıya getiriyor. “Teknoloji mevcut hızıyla zaman içinde insana üstün gelebilir mi?” sorusuyla insanlar ve makineler arasındaki rekabete odaklanıyor.
“İnsan beyni 100 milyar nörona sahip olmasına rağmen her biri potansiyel olarak farklı işlevi olan 1,4 milyar ayrı bileşene sahip herhangi bir tasarımı kavramaktan acizdir. İnsan beyni, olanca çeşitliliklerine rağmen görsel uyarıcıları farklı yerlerde kategorize etmek üzere evrimleşmiştir. Geç kalınmış bir projeye insan gücü eklemek, o projeyi daha da geciktirir.”