Travma; Etki, Verdiğim Tepki

Çocukluğumda başıma gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum sizlere. İlkokul 2.sınıftayız. Beden derslerinde hocaların 1 futbol topu 1 voleybol topu verip hepimizi bahçeye saldıkları zamanlar. Maalesef futbola pek yeteneğim olmadığından, kızlarda sadece kendi aralarında voleybol oynadığından oyunlara pek katılamazdım. Bir de beden derslerinde o zamanlar kutsal bir görev vardı sınıfta nöbetçi kalmak, 2 kişi seçilir ve onlar beden dersi boyunca sınıfta kalırlardı. Beden derslerinde genellikle nöbetçi olmaya çalışırdım ama her zaman benim nöbetçi olmama izin verilmezdi, dışarı çıkmak zorunda olduğumda ya bahçede yürüyüş yapar ya da bir köşede oturup arkadaşlarla sohbet ederdim(acaba o zamanlar ne konuşurduk?).

Yine bir gün beden dersindeyiz ben ve en yakın arkadaşım nuri yine oyunlara dahil edilmemişiz okulun bahçesinde turluyoruz. O gün nöbetçi olarak iki kız arkadaşımız seçilmiş. Bahçede turlarken sınıfımızın penceresinin altına geliyoruz. Sınıftakiler de o sırada pencereden bakmakta. Ben o zamanlarda yakın olmadığım insanlarla pek konuşmasam da nuri sınıftakilerle sohbete başlıyor, neyse tam bu sırada okul bahçesinin uzak bir köşesinden, birisi bağırarak küfür ediyor. Sınıftaki kızlardan E.Y direk diyor ki abdurrahman bana küfür etti. Ne yapsak etsek de arkadaşımızı inandıramadık benim küfür etmediğime. Biraz sonra ikna çabalarını bırakıyor ve uzaklaşıyoruz. Bu olaylar beden dersinin ilk dersinde gerçekleşiyor ikinci derste apar topar sınıfa çağrılıyoruz. Kimse bilmiyor tabi ki neden sınıfa toplandığımızı, pek tabii bende bilmiyorum.

Öğretmen tahtaya kalkıyor ve maalesef ilk derste üzücü bir olay yaşandığını belirtiyor. Sınıftan birisinin nöbetçilerden birisine küfrettiğini söylüyor. Şaşkınlıktan donup kalıyorum. Hayatımda ilk defa iftiraya uğruyorum. Öğretmenimiz beni tahtaya kaldırıyor ve ben kendimi savunmaya çalışıyorum, anlatıyorum durumu. Ben küfür etmedim uzakta başkası küfür etti diye söylüyorum ama inandıramıyorum. İnanmıyorsanız nuri’ye sorun diyorum nuri de aynen söylüyor abdurrahman küfür etmedi başkası küfür etti. Nöbetçi arkadaşımız iftirasına devam ediyor hayır öğretmenim abdurrahman küfür etti. Komik, ben daha o zamanlar küfür etmenin ne olduğunu, neyin küfür olduğunu, ne anlam ifade ettiğini dahi bilmiyorum. Sağolsun hocamız dünyanın en saçma hareketini yapıyor bana dönüp abdurrahman senin böyle bir şey yapacağına inanmıyorum ancak sınıfa ders olsun diye seni cezalandırmam gerekiyor diyor ve bana tokadı yapıştırıyor. 

Tokat acıttı mı hiç hatırlamıyorum. Acıttıysa da umursadığımı sanmıyorum. Ancak tokadı yedikten sonra yerime döndüm ve ağlamaya başladım okul bitene kadar kafamı sırama gömdüm ve kaldırmadım. İftiraya uğradım küfür etmediğime rağmen, şahidimde olmasına rağmen, o kötü davranışı yapmadığıma inanılsa dahi cezalandırıldım. Tokadın acıttığını sanmıyorum ama o an yaşadığım haksızlık, işlemediğim bir suçtan cezalandırılmak, sırf birilerine ders olsun diye cezalandırılmak beni inanılmaz bir öfkeyle inanılmaz bir üzüntüye boğdu. (Travma dedikleri şey bu olsa gerek o anı hatırladıkça hala öfkeyle ve üzüntüyle doluyorum anlatmakta gerçekten zorlanıyorum.)

Daha çocuğum ve haklı olduğum halde cezalandırıldım. Bundan sonra bunun bilinciyle yaşayacaktım. Her an haksızlığa uğrayabilir, kendimi savunmadığım her an zarar görebilirdim. Bundan kaynaklı artık çok daha fazla içe dönük bir insan oldum. Kolay kolay arkadaş edinemedim.  Birisiyle arkadaş olabilmek için onu uzun süredir tanıyor olmam, hareketlerinden ötürü seviyor olmam gerekiyordu, bunlardan sonra düzgünce sohbet etmeye başlıyordum bunların hepsi bir kaç ayımı alıyordu. Ben insanlara kolayca güvenemiyordum arkadaş olsak da her şeyimi anlatmıyordum. Hele dertlerimi asla anlatmazdım zayıf yönlerimi asla göstermemeye çalışırdım. Tabi bu sadece erkek arkadaşlarıma karşı olan davranış şeklim. Az önceki olayda anlattığım beni suçlayan kişinin kız olmasından kaynaklı kızlarla hiç sohbet etmeye çalışmaz hareketlerine bakmaz asla arkadaş olmaya çalışmazdım. Bu durum çok uzun bir süre böyle devam etti. 

İlk toparladığım taraf erkek arkadaşlarımla olan kısım oldu. En azından erkeklerle daha kolay sohbet etmeye, arkadaş olmak istediklerimle daha hızlı iletişime geçmeye başladım. Kız arkadaşlarımla bu durum yeni yeni düzelmeye başladı. Psikoterapide her zaman haksızlığa uğramayacağım veya uğrasam dahi kendimi savunabileceğime inanmam gerektiği anlatıldı. Artık bunları kabul ediyorum en azından haksızlığa karşı kendimi savunabileceğime inanıyorum. Bu durumu artık aştım ve kendimle gurur duyuyorum. 

Daha o yaşlarda bana iftirayı öğreten E.Y ‘ye ve sırf birilerine ders olsun diye haksız yere cezalandırılabileceğimi öğreten sınıf öğretmenimiz Ş.N ‘ye teşekkürlerimi sunuyorum. 

Abdurrahman Çağan
Subscribe
Bildir
7 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Aşkta Denge
Sonraki
Ailenin çocuktaki etkisi

Ailenin çocuktaki etkisi

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.