Müzik, tarih boyunca insanların duygularını dışa vurmak ve birbirleriyle paylaşmak için kullandıkları en büyük araçlardan biri olmuştur. Gerek coşku ve sevinç gerekse hüzün ve keder müzik yoluyla kişiden kişiye, dolayısı ile nesilden nesle aktarılabilir.
Müziği icra etme noktasında ise kullanılan çalgılar ilk yapılmaya başlandığı halleri ile, doğada bulunan malzemelerle meydana getirilen ve insanların kendilerini ifade etmelerine olanak tanıyan araçlardı. Sonrasında ise insanlar bu aletleri kendi seslerine eşlik etmesi amacıyla üretmeye başladılar. Böylece çalgıların kullanım amaçlarının yanı sıra, temsil ettikleri kavramlar da değişmeye ve gelişmeye başladı. Zaman içinde toplumlar kendilerine, seslerine, duygularına en yakın çalgıları yaratarak üzerine eserler, bu eserlerin oluşturduğu kültürler, bu kültürlerin ait olduğu yaşamlar inşa ettiler.
Binlerce yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu topraklarında da sayısız kültürel ve sanatsal yaşanmışlık bulunuyor. Yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan milattan önceki yıllara ait kabartmalar üzerindeki figürlerde de görülüyor ki bağlama ve çeşitli sazlar, yüzyıllardır Anadolu’da kullanılan çalgılar arsında yer alıyor. Günümüzde artık upuzun tarihi, Orta Asya’ya dayanan kökleri, neredeyse anlatılan her hikâyenin kahramanı olması ve Türk Halk Müziği’nin en önemli unsuru olarak sayılması ise bağlamanın hem kendisini hem de sesini vazgeçilmez kılıyor. Peki şöyle bir dönüp baktığımız zaman, nedir sazı Anadolu’nun sevdası yapan?
Bir ses ki bizden içeri
Çalgılar yapıldıkları malzeme itibarı ile, ait oldukları coğrafyanın sesini çıkarırlar. Yani bir saz, tınısı, perdeleri ve gürlüğü gibi müziğin maddi elementlerinin yanı sıra, yapıldığı malzeme ve bu malzemelerin yetiştiği coğrafya ile ilintili olarak o bölgeyi çağrıştırır. Yani özünde, Anadolu’nun toprağında yetişen ağaçlardan yapılan sazdan çıkan seslerin kulağımıza bu denli güzel gelmesinin sebebi sadece bu seslere alışkın olmamız değil bir yandan da aynı topraklarda yetişmiş olmamızdır.
Kendi gider adı kalır
Bir çalgıyı dinlediğimiz zaman duyduğumuz ses rengi, çalgının yapıldığı malzeme ile ilgili olsa da o sesin içimizde yarattığı his ve zihnimizde oluşturduğu kavramlar, zaman içinde özdeşleştiği kültürel unsurları içerir. Yani çalgılar sadece çıkardıkları ses ve dış görünüşleri ile değil, kafamızda canlandırdıkları ile de varlıklarını sürdürürler. Bu nedenle sazın da kendisi ile özdeşleşmiş olan Anadolu’yu çağrıştırması hiç şaşırtıcı olmayacaktır.
Dert çekmeyen, kıymetini bilemez
Tarih boyunca toplumlar, duygularını dışa vurma şekilleri ile ilgili kendilerine has birçok yöntem geliştirdiler. Kimileri coşkulu, kimileri dışa dönük kimileri ise duyguları ile ilgili çok daha çekimser davranmayı öğrenerek büyümüştür. Yaradılışı gereği naif bir yapıya sahip olan Anadolu insanı, ancak yine kendisi gibi naif bir çalgı olan saz ile duygularını açık edebilir.
Sabretmeyen maksudunu bulamaz
Anadolu insanının en büyük özelliği sabır ve sükûnettir. Saz çalabilmek de büyük bir sabır ve özveri gerektirir. Şimdiye kadarki büyük saz ustalarının hepsi sebat eden, sazına karşı fedakâr olan, büyük bir sabırla saz üzerine çalışmalarını devam ettiren kişiler olmuştur. Bağlama ayrıca müzik eğitiminde halk müziği teorisi, notasyonu, performansı, akustik ve çalgı yapımının öğretilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Âşıkların derdine derman, bir sadık dost
Anadolu toprakları, söylediği sözler kadar çaldığı sazla da bütünleşmiş olan nice âşıklar çıkarmıştır. Yaşadıkları yeri en iyi şekilde gözlemleyen, yerel halkın hem kulağı hem de dili olan âşıkların geçmişinin İslam öncesi döneme kadar ulaştığı, Anadolu’dan Balkanlar’a kadar uzanan bir coğrafyaya yayıldığı söylenir. Karacaoğlan’dan Köroğlu’na, Âşık Veysel’den Dadaloğlu’na değin onlarca büyük değer çıkmıştır Anadolu’dan elinde sazı olan. Neşet Ertaş’ın sazına yazdığı şiirdeki gibi, bu ozanlar gizli dertlerini de sazlarına anlatır, çalışır sesini sesine katar.
Sazadam olarak biz de 2013 yılından bu yana Türkiye’nin dört bir yanına ürünlerimizi ulaştırmaya çalışıyor, müzik yolculuğunuzda sizlere eşlik etmeye devam ediyoruz. Kendini kanıtlamış saz ustalarımızın elinden çıkan kaliteli kısa sap ve uzun sap bağlamalarımızla onlarca alternatifi sizlere sunuyor, bütçenize en uygun olacak şekilde ürettiğimiz bağlamaların en güzel örneklerini sizlerle buluşturmaya devam ediyoruz. Yüz yıllardır yurtta yaşamın aynası olan bağlama, köylüsüyle kentlisiyle hepimiz için bir anlam taşıyor. Bu özel yere sahip sazın en güzel ve kaliteli kısa sap ve uzun sap bağlama modellerini indirimli fiyat ve kargo fırsatlarıyla Sazadam.com’da bulabilirsiniz.
