gelelim 1.5 milyar yılı uzaktaki hızlı radyo patlamalarına. tahminim zeki yaşam formalarının belli dönemlerde yaptığı uzay çalışmalarından kaynaklı bize şans eseri gelmiş olabilecek radyo sinyalleridir. bundan yola çıkarak bu medeniyetlerin bizden daha üst seviyede bir medeniyet seviyesine ulaştığı yorumu mantıklı olacaktır. bu noktada kardeshev cetvelini incelerseniz bilgi sahibi olabilirsiniz.
gelelim simülasyon evren teorisine. teorinin teknik kısmına çok girmeyeceğim. ama bilinen bazı durumları ortaya koyaraktan bir yaklaşım sergilemek gerekir ve bilgi ulaşımının evrenin bir noktasından başka bir noktasına nasıl kontrol edilebileceği gibi bir noktaya varacağım.
Karadelikler evrenimizde şuan için belki de en gizemli yapılardır. içine düşen bilgiler geri dönüşü olmayan şekilde yok olmaktadır. bilgiden kasıt maddesel yapı). simülasyon yaklaşımına göre evrenin koca bir bilgisayar içerisinde kurulmuş bir program olduğu düşünülüyor. elon musk bu konu hakkında Matrix yaklaşımını ortaya atmıştır. tabi fizikçiler bunu yalanlamıştır . tahminime göre karadelikler evrenin dışına yani simülasyon dışına bilgi taşıyan sensörler olsa gerek. sürekli olarak bilgi çıkışı olup geri dönüşü olmaması bu kanıyı destekler niteliktedir. işte bizler medeniyet olarak karadelikleri kontrol edebilecek seviyeye ulaşabilirsek bilgi akışına hakim olabiliriz. bu bilgi akışı simülasyon modeline göre simülasyon dışına çıkıp gerçeğe ulaşmak anlamına da gelmektedir. işte eğer var ise tip 3 medeniyet seviyesine ulaşmış , evrenimizde yaşam formları yer alıyorsa , bunlar bize bir şekilde ulaşmak isteyeceklerdir. bunun sonuçları iyi de olabilir kötü de. aksi gibi medeniyet olmayabilir. bu yaklaşım bizim evrende yalnız olduğumuz anlamına gelir. burda korkmamız gereken farklı medeniyetler kalmaz. ama sorun daha da büyür.
bu başlıkta yazmayacağım çünkü konu başlığının doğrusu bu şekilde olmaması gerekir diye düşünüyorum.
simülasyon kimin kontrolünde?
işte bu sorunun cevabı korkutucu olabilir. belki yaşadığımız simülasyon evreni, bizden daha üst seviyede bir akla sahip yaşam formunun bir üyesinin masaüstü bilgisayarından kontrol ediyor oluşu olabilir. bu üye bir çocuk olabilir( bu noktada insan olarak düşünmek pek mantıklı olmasada açıklayıcı olması açısından benzetme yapmak istedim).
olurda evren dışına çıkmayı başarabilirsek bizi neler beklemektedir. buna yaklaşımım ise şu şekilde:
bizler kendi dünyamızda bilgisayar teknolojisi geliştikten sonra artık günümüzde yapay zeka teknolojisine doğru geçiyoruz. zamanında çok basit programlar bize ihtiyaçlarımız doğrultusunda oluşturulmuştu. belli bir süre sonra yapay zeka gelişimi oluşmaya başladı. bu oluşum normal programların daha da üst modeli sayılabilir. bizler ise simülasyon evreninde gelişim gösteren yapay zeka formları oluyoruz bu durumda. örnek verecek olursak bizden önce dünyada yaşamış türler ise ihtiyaç doğrultusunda oluşturulup , sonrasında ihtiyaç kalmayınca silinen programlardır. mesela dinozorlar* . bu noktadan yola çıkacak olursak eninde sonunda gelişip bulunduğumuz makinayı , bizim oluşturduğumuz yapay zekaya benzer şekilde , kendi evrenimizi kontrol etmeye başlayacağız.
simülasyon evren teorisine yaklaşımım bu şekildedir. belki başka yaklaşımlar oluşturulabilir. bunlardan herhangi biri doğru olabilir. simülasyonu oluşturanın düşünce yapısına göre değişim gösterdiği sürece farklı simülasyonlar oluşacaktır. burda da çoklu evren teorisini destekleyen bir düşünce ortaya atılabilir.
diyeceğim budur.