Kaç kere başladım cümleme kaç kere sildim kaç kere bu olmaz dedim bilmiyorum.
Bilmiyorum çünkü ne demek istesem hep sert hep ağır gelecek diye yada başıma bir şey gelir diye vazgeçiyorum.
korkuyorum çünkü düşünmeye hakkım var ama kimsenin duymaması şartı ile.
Söylemek istediğim çok şey çünkü, susamadığım milyon konu var çünkü.
En başı çeken ise kız arkadaşlarımın yasını tutmak !
Sıra sıra sürekli birini kaybetmekten öylesine yoruldum ki artık çığlıklarla bağırmak göstermek istiyorum ellerimle katilleri.
Her şey Ankara gar patlaması ile başladı. Yıllarca kendimi toparlayamayacağım bir yasa giriş yaptım.
Çünkü birlikte üniversite hayalleri kurduğum dostumu kaybetmiştim orada. Her gece “Ben ölseydim de bu acıyla baş başa kalmasaydım” dedim.
Sonrasında bunun hesabını sormak isteyen başka bir arkadaşım tutuklandı. Bizi de yakmamak için bir kez olsun adını ağzımıza aldırmadı.
Ardından Ateist bir İmam abimiz vardı canımız ciğerimizdi. Çoğu şeyi tutarsız olmasına rağmen tek bir şeyi sapasağlam dururdu. “Bize olan sevgisi” Suriye de kaybettim onu. Hiç unutmam ne zaman bir mülteci görsem sevmesem bile saygı ile ilgilenirdim onunla. Abim onlar için vazgeçmişti gençliğinden…
Yıllar geçti samimiyet kuramadım kimseyle çünkü bu altın kuraldı “Sevmezsen öldüğünde üzülmezsin” vahşi ama oldukça gerçekçi bir düşünceydi.
Sonra sanaldan bir çok dostluklar kurmaya başladım ve sevmeye başladım. Sıra geldi Ceyda’ya…
hiç unutmuyorum bir keresinde demiştim ki “bu kadar gezme bak iyisi kötüsün hastalığı var “. O da bana hep ruhumun yaşlandığını evde öleceğimi söylerdi.
Ceyda’yı öldürdüler.
Ceyda tecavüzcüsüne boyun eğmediği için savaşarak öldü.
Ceyda 1.50 boyunda 47 kilo kadındı ama o 1.80 boyunda iri yarı bir ifritle kanının son damlasına kadar savaşmıştı.
Daha ötesi var mı?
Ceyda doğa ile yaşardı yaşamı ,hayvanları çok severdi. Tüm güzellikleri bıraktılar gözünde. Ceyda’dan bahsederken hep aynı şeyleri söylüyorum çünkü ona en çok yakışan buydu.
“Buradan kuşlar kadar hür gökyüzü kadar güzel bir Ceyda geçti.”
elim varmıyor konunun içeriğini yazmaya, tekrar etmeye.
Çünkü yaşadığı acıyı tekrar yaşatıyormuşum gibi hissediyorum. Özür dilerim Ceyda.
Lütfen beni affet sürekli anlatıyorum ama hesabını sormam için susmamam gerekiyor.
Çünkü bu gün sana susmak yarın bir başka kadın için yada benim için zemin hazırlamak demek.!
Susmayacağım, Susmayın olur mu…
Çünkü o gece sadece Ceyda değil insanlıkta tek başına kollarımda can verdi, yanında kimseler yoktu.
Ağustos ayında bir yıl olacak ama hala ne Serkan denen katil ceza aldı ne de herhangi bir karar alındı.
Kaç tane Ceyda daha kurban edeceğiz kaç tane daha katil yaratacaksınız.!
Bundan zevk mi alıyorsunuz birileri ölürken susmaktan birileri ağlarken susmaktan zevk mi alıyorsunuz?
Mezarlar kadar büyük egolarınızla her gün ekranlar da “Kudret bizde biz kudretiz” diye bağırırken nerede kaldı kudretleriniz !
Bir türkü vardı “isimsiz kalacak bizim ölülerimiz ” diyordu. Ne isimsiz ne de kimsesiz bırakacağız. Yok öyle sizden korkmak direneceğiz!
Tüm kardeşlerimizin adına, tüm tanımadığımız kardeşlerimizin sonu sevdiklerimin sonu olmasın diye direneceğiz.
Şimdi ben söylersem yiyeceğim linçlerin haddi hesabı olmaz onun yerine size armağan edeyim sizde oturup dinleyin olur mu https://www.youtube.com/watch?v=Lws5Tkk-E4Q
Kirpiğiniz düşmesin yere kardeşlerim, yel acıtmasın canınızı.
Ha unutmadan anne bir gün bir katil sana sarılma hakkımı elimden alırsa seni çok sevdiğimi ve ağlamanı asla istemediğimi yerime her zaman gülmeni istediğimi bil olur mu. Nede olsa burası Türkiye katil sevicilerin ülkesi….