AYAKKABI SAYESİNDE

(Ahmet ve annesi küçük kahverengi eski bir kulübe de yaşarlar. ve maddi durumları pek fazla iyi değildir fakat Ahmet çok iyi bir insandır. Ahmet her gün farklı işlerde çalışarak geçimini sürdürmeye çalışan 25 yaşlarında bir gençtir. Ahmet bir gün eve geldiğinde annesinin üzgün olduğunu fark eder ve aklına annesinin istediği ayakkabı gelir ve yanına gider.)

Ahmet -(montunu çıkararak) anneciğim canın bir şeye mi sıkıldı?

Annesi -(sinirli bir şekilde)bana o ayakkabıyı almadın ve şimdi gelip bana neden üzgün  olduğumu mu soruyorsun be evlat 

Ahmet -(üzgün bir şekilde) anneciğim sana almak istedim fakat çok pahalı bir ayakkabı benim aldığım para belli günde 100tl anca alıyorum o da mutfak ve fatura masraflarımızı anca yetiyor. 

Annesi – okusaydın elinde bir mesleğin olurdu okumadın şimdi böyle çekiyoruz senin yüzünden komşunun oğlu okudu da öğretmen oldu şimdi ne güzel boyalı döşeli güzel bir evi var hem annesinin de istediğini alıyor sen de sağ da solda çalışıyorsun istediğim şeyleri almıyorsun  senin gibi evlat olmaz olsun 

(Ahmet’in gözleri dolu başı aşağı eğik bir şekilde odasına gider ve masasına oturur orda üniversite  hayali kurar ve boş bir kağıt parçası alır aldıktan sonra yazmaya başlar.)

“Anneciğim sana istediğin hayatı yaşatamadığım için özür dilerim arkadaşlarıma kandım ve okulu ektim ve okumadım şimdi de size bakamıyorum çok pişmanım keşke bir şansım olsa da dünyaya tekrar öğrenci olarak gelsem anneciğim sana söz veriyorum o istediğin ayakkabıyı paramı biriktirir biriktirmez alacağım”

 ve yatağına gidip uyur. gece rüyasında üniversite sınavına girip mimarlık kazandığını görmüş ve ertesi gün uyandığında bunun üzerinde düşünmeye başlamış düşündükten sonra her çalıştığı işten bir miktar para biriktirmiş ve üniversite test kitapları almış kitap okumuş ve paragraf çözmüş ve bunları düzenli bir şekilde her gün yapmış.

üniversite sınav günü gelmiş sınava girmiş ve  490 puan almış sonra aklına rüyası gelmiş orada mimarlık okuduğunu görmüştü belki bir işarettir diye mimarlık üzerine devam etmeye karar vermiş ve  İstanbul Teknik Üniversitesinde  mimarlık okumak için sonucun açıklanmasını bekledi…  ve beklenen gün geldi ve istediği üniversiteyi kazanmış… üniversite başarıyla bitirmiş ve kendini mimarlıkta iyice geliştirmiş bir holdingin sahibi olmuş ve  annesine sinirle yazdığı kağıdı açıp okumuş sonuna şu notu eklemiş  

“anne ben sana istediğin hayatı verdim  ve sana o istediğin ayakkabıyı geç dünyanın en güzel ayakkabılarını aldım ama sen kırılan kalbimi nasıl düzelteceksin? neyse ben bu konuyu açıp seni üzmeyeceğim 🙂 ” 

ve annesi odaya girer annesi odaya girdiğinde Ahmet elindeki kağıdı hızlı bir şekilde defterin arasına koyar o sırada

Annesi oğlum sana kahve yapayım mı içer misin? diye sorarken o kağıt dikkatini çeker annesi Ahmet olmadığı zaman odasına girer ve o kağıdı arar en sonunda bulur ve okurken gözlerinden yaşlar akar tam o sırada Ahmet odaya girer annesi aniden kalkar oğlunun geldiğine şaşırır aniden oğlum ne oldu neden geldin diye sorar anne ben dosyamı unutmuşum da dosyayı almaya gelmiştim de sen neden ağlıyorsun diyecekken gözü kağıda ilişir ve o sırada anlar annesi oğluna doğru gidip sarılır ve özür diler oğlum ben senin kalbinin kırılacağını hiç düşünmemiştim der ve Ahmet tam o sırada  anneciğim bu yaşananlar eskide kaldı artık yeni bir sayfa açalım ana oğul güzel bir alışverişe çıkalım ne dersin? olur oğlum çıkalım neden olmasın der ve  alışverişlerini yaparlar mutlu bir şekilde hayatlarına devam ederler.

Ceren Güven
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
HASTA ZANNETTİK AFFET
Sonraki
AŞK

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.