Nefes alamadığınız oldu mu hiç?
Herkese güvenip ama kimseye güvenemediğiniz? Kendinizi kandırmaya çalışıp, kandıramayıp belki de bin kere aynı gerçekle her seferinkinden daha acı bir şekilde yüzleştiğiniz oldu mu hiç? Bir çocuğun oyuncaklara baktığı gibi birine sevdalı baktınız mı? Ya da bir çocuğa verilen bir şekerle mutlu olduğunda, sizde bir bakışla mutlu oldunuz mu? Titredi mi vedrniniz onu görmesenizde, orada olduğunu bildiğinizde. Acı yada tatlı yaşadıklarınıza susmak zorunda kaldınız mı? hiç. Duygularınızı doya doya yaşamayayıp bir sandığa kilitlediğiniz oldu mu? Dualara sarılıp! rüyalarda aradınız mı? Görüpte bakamadığınız, yan yana olup da dokunamadığınız. Hem çaresiz hem çareli hissettiğiniz oldu mu hiç? Başkalarının sizi tam gördüğü sizin kendinizi eksik gördüğünüz oldu mu hiç? Kafanızda bütün doğa olaylarını yaşadığınız, kalbinizde baharı hissettiğiniz oldu mu hiç. Masum sevginizden utandığınız, yalanda olsa utancınızı saklayacak kahkahalar seçtiğiniz oldu mu hiç? Uykusuz gecelere sakladığınız gözyaşlarını, şarkılara hapsettiğiniz duyguları herkesden saklamaya çalıştınız mı hiç? En güçsüz halinizi en güçlü elbiseye giydirmek zorunda olduğunuzda size yakışmadığını bildiğiniz halde aylarca günlerce üzerinizde taşımak zorunda kaldınız mı hiç? Kimsenin aklına gelmeyen çocuk oyunları bahaneleri sırf bir dakika görmek için ürettiniz mi? Siz hiç yaşarken, nefes alıp verirken, yaşamanın ne olduğuna anlam veremeyen boş birine bakar köre dönüştünüz mü hiç? Aşkın binbirtürlü rengi vardır. Ve aşk o renklerin arasında en çok siyah ve beyaz ile belli ediyor kendini. Aşka selam olsun.