Günlerce haftalarca hatta aylarca hiçbir şey yapmadan bekledim seni. Hoş gerçi hiçbir zaman bir şey de yapmak istemedim. Elimi kolumu bağladım ve sadece seni düşündüm. Her zaman buz gibi olan ellerimi ısıtan ellerini düşündüm. Göz göze geldiğimizde elimi ayağımı dolaştıran -hala bile- o güzel gözlerini düşündüm. Dudaklarımla buluştuğunda kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissettiren dudaklarını düşündüm. Sımsıcak tenini düşündüm. Gülüşlerini düşündüm. Birlikte gülüşlerimizi düşündüm. Ellerimi arasında gezdirdiğim saçlarını düşündüm. Sarılmaya ve öpmeye doyamadığım boynunu düşündüm. Kokunu düşündüm. Söylediğin o güzel cümleleri düşündüm. Beni görmek için gittiğin yollardan geri dönüşünü düşündüm. Sana verdiğim hediyeden sonra bana bakışını düşündüm. Tadını pek sevmediğim ama yine de sen yaptığın için içtiğim bitki çayını bile düşündüm..
Ben sadece düşündüm. Ve düşündükçe bunların bir daha yaşanmayabileceğini de düşündüm. O kadar çok düşündüm ki seni. Uyandığımda, birlikte yürüdüğümüz yollarda yürüdüğümde, o şarkı çaldığında, ismini her duyduğumda, dünümde, bugünümde ve yarınımda hep seni düşündüm. Sanki yaşadığım bunca yıldır hiçbir anı biriktirmemişim. Sanki senin olmadığın her anıyı silmiş beynim. Şimdi bunları yazarken bile hala seni düşünüyorum. Ve hala titriyor benim iki kaşımın arası seni düşündüğümde..