90’larda Paylaşılsa Yer Yerinden Oynardı: Tsubasa Şifreleri

90’larda çocuk olmayla ilgili çok şey yazıldı, çizildi, daha ne kadar yazılsa da azdır. 90’larda çocuk olma şansını yaşamış biri olarak, daha da yazın arkadaşlar demekten kendimi alıkoyamıyorum. Benim gözümden 90’larda çocuk olmanın en büyük şansı, büyük şehirlerde sokakta oynayabilen son nesil olmamızdı, geçen zaman ile hele ki çoluk çocuğa karışanlarımızın, bu konuda artan farkındalıkları ile sokakta oynamanın diğer çocuklarla iletişim halinde olmanın, paylaşımın, kavganın, sevmenin, insanı insan yapan duyguların öğrenilmesinde, ne kadar da büyük bir  nimet olduğunu, çok iyi anlayacaklardır.

Konumuz o dönemi enine boyuna irdelemekten çok,  özel olarak o dönemde hayatımıza girmiş olan Tsubasa çizgi filmininin karakterlerini irdelemek ve bonus olarak o dönemin en popüler oyununun şifrelerini paylaşmak olacak.

Bilenler bilir bir oyunu kaydetmek ve kaldığın yerden devam edebilmek çok büyük bir teknolojik gelişim adete bir devrimdir. 90’ların başlarında home computerlarımızda oynadığımız çoğu oyunun, kaydetme özelliği yoktu ve oyuna başladın mı bitirene kadar oynanmak zorundaydın. Bundan yana bir şikayetimiz yoktu ama evde tek başımıza değildik ve televizyon sadece bize ait değildi. Hatta hatırlarım o zamanlar İstanbul’da, sıkça elektrik kesintileri olurdu, tam bir oyunun bir bölümünü geçeceksin ya da zar zor geçmişsin, hoppala elektrikler kesilirdi. Sil baştan oyuna tekrardan başlardık. Şair Yılmaz Erdoğan’ın bir şiirinde dediği gibi ;

“Hiçbir lahmacun da O okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin
Tadını vermeyecek bir daha Çok daha iyilerini yedim sonra Bizzat urfa’da hatta Ama hiçbirinde O kadar aç oturmadım sofraya …”

Tüm bu zorluklara rağmen, o home computerdaki geçtiğim bölümlerin tadını alamadım bir daha (civilization hariç).

Tsubasa’daki karakterlere baktığımızda aslında Huyugo Kojiro, Misaki, Wakabayash, Misuri bunların hepsi Tsubasa’dan çok daha güçlü karakterlerdir ama nedense hep Tsubasa kazanır sanki üniversite sınavına çalışmak için hiç kasmayan, nasıl olsa yurtdışında istediğim üniversitede, ailemin parası ile okuyacağım havası vardır kendisinde. Tamam yeteneklidir, futbolu sever ama diğerleri kadar dava adamı değildir daha bi jantidir, daha bi elittir, mücadelesi insan ruhunun derinliklerine diğerleri kadar işlemez, onda bir rocky nin mücadele hırsını, bir battal gaziyi, bir dünyayı kurtaran adam ruhunu bulamazsınız. Huyugo sabahları erken kalkıp ailesine bakmak için süt dağıtırken, Tsubasa kuş tüyünden yatağında mışıl mışıl uyumaktadır. Hyuga zorlukların da perçinlediği güçlü bir irade ve dava adamıdır. Aslında Wakabayashi nin de durumu oldukça iyidir ancak onun mücadelesi anlamlı şekilde Tsubasadan ayrılır. Tsubasa’da eksik olan ruh Ishizaki de vardır. Daha da detaya girmeden, haydi tek tek ana karakterleri tahlil etmeye başlayalım.

Tsubasa’daki Ana Karakterler:

Tsubasa Ozara: Malum çizgi filme de adını veren ana karakterimiz, babası kaptan olup çocukluğundan beri futbola aşıktır, Nankatsu’nun kaptanı olup 10 numaralı formayı giyer gerçek bi 10 numaradır, takımını küme düşmekten şampiyonlar ligi finali oynayacak seviyeye yükseltmiştir, tabi ki futbol bir takım oyunu Misaki, Wakabayashi hatta Ishizaki’den herhangi biri olmasa bu başarıları elde edemezdi. Brezilyalı Roberto yıldızını parlatmıştır, karakter olarak tam bir iyi aile çocuğudur, okulu hiç asmamış, dersten kaçıp ateri salonuna gitmemiş, her zaman ayakkabıları boyalı, janti, havalı olmuştur.

Kojiro Hyuga: Meiwa’nın kaptanı, Tsubasa’nın en büyük rakibi, kaya gibi sert mizaçlı adete şairin dediği “Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!” un vücud bulmuş şeklidir. Çizgifilm’de bazen Erol Taş kıvamında nanseedilir oysaki Tsubasa ışıklı arabalı yatağında mışıl mışıl uyurken o sabah gün doğmadan kalkar kendinden büyüklerle birlikte süt dağıtarak ailesinin geçinmesine katkı sağlar. Biraz da yaşadığı bu zorluklar ona bu sert mizacı vermiştir, küçük yaşta babasını kaybetmiş kız kardeşi ve annesine bakmak zorunda kalmıştır. Kesinlikle kavgadan kaçmayan gözü pek mücadeleyi asla bırakmayan, takım arkadaşı Takeshi onun manevi kardeşi gibidir, karakter olarak tamamiyle zıt kutuplar olasalar da birbirlerine karşı duydukları saygı, sevgi ve bağ taktire şayandır. Bu arada takıma Wakashimazu’nun da katılmasıyla adeta yenilmez olmuşlardır. Tek eksikleri Ishizaki tadında bir takım arkadaşıdır.

Genzo Wakabayashi : Nankatsu ve Shutetsu Kulübü’nde 1, Japonya Milli Takımı’nda 22 numarayı giyen başarılı ve yetenekli kalecidir. Taktığı şapka ile dikkat çeken, çok az gol yiyen bir kalecidir. Hatta ceza sahası dışından gol yemez, ona gol atmak neredeyse imkansızdır, hayranlarının çok iyi bildiği gibi futbol topu, bezbol topu, tenis topu, amerikan futbol topu hangi top olursa olsun ona doğru tüm gücünüzle fırlatın bir şekilde onu yakalar. Adete bir kalecinin en büyük özelliğinin oyunu okumak ve pozisyon almak olduğunun canlı kanıtıdır, nerede durması gerektiğini o kadar iyi bilirki muhteşem iç güdüleri ve refleksleri ile en zor topları kurtarmak onun için kütüphane görevlisinin raftan bir kitabı alıp vermesi gibi rütin ve basit bir görevden ibarettir. Hislerini kendisine saklar ve takım arkadaşlarına saygılıdır. Çocukluğundan beri en büyük hayali,dünyanın en iyi kalecisi olmaktır. Hali vakti yerinde olmasına rağmen futbola aşıktır, çok ketum bir karakterdir, çok konuşmaz ama herkesin saygı duyduğu isminin ve şapkasının ağırlığının sahalardaki çimleri en çok ezdiği oyuncudur kuşkusuz.

Ken Wakashimzazu: 17/1 numarayı giyen efsane, yetenekleri hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir kalecidir. Sahneye çıkışı muhteşemdir, Meiwa’nın Furano ile oynağı yarı final maçında dakikalar 90 göstermektedir ve skor 1-1 dir. Tam da son dakikada Furano penaltı atışı kazanmıştır, eğer golü atarlarsa Meiwa’yı eleyecekler ve finalde Nankatsu’nun rakibi olacaklardır. İşte tam o anlarda tribünlerde seyircilerin arasında biri belirir, şapkasından yüzü görülmemektedir, kendinden emin özgüveni bir daha hiçbir futbolcunun o kadar yükselemeyeceği kadar yüksek olarak sahaya gelir kaleye geçer ve bir bakışı ile Hyuga’ya ileri koşmasını söyler, penaltı atışı atılır tam köşeden topu kurtarır hiç zaman kaybetmeden Hyugo’ya atar ve Hyugo bu fırsatı kaçırmaz şimdi skor 2- 1 dir ve finaldeki takım Meiva’dır. Babası eski bir karateci olduğundan,ona karatede birçok teknik öğretmiştir.Fakat Wakashimazu,bu teknikleri futbolda da kullanmıştır.Bu nedenle “Karate Keeper” lakabına sahiptir. Toho FC’de oynarken babası ondan futbolu bırakmasını istemiştir. Wakashimazu’da futbolda daha yetenekli olduğunu söyleyerek futbol oynamak istediğini ancak final maçında Nankatsu’ya kaybederse futbolu bırakacağını söylemiştir. Final maçında ise Nankatsu ve Toho berabere kalmış, sonuç olarak iki takım da galip gelmiştir.Bu nedenle futbola devam etmiştir. Jump adlı bir tekniğe sahiptir.Bu teknikte kale direğinden zıplayarak topa daha kolay ulaşmaktadır. Kurtarışları hala bir çok kaleciye ilham vermekte gençlerin hayallerini süslemektedir.

Taro Misaki : Tam bir centilmen, tam bir takım oyuncusu, tam bir örnek aile çocuğudur. Aslında gezgin bir ressamın oğlu olan Misaki, bizde her sınıfı farklı bir şehirde okumak zorunda kalan köyü de kasabayı da şehiri de bilen bir memur çocuğu gibidir. Her yerde arkadaşı vardır, herkes onu tanır ve büyük bir sayı sevgi besler. Sanki tüm hırslardan arınmış, ferrarisini satan bilgi kıvamındadır. Kız babası olanların hiç düşnmeden kızları ile evlendirecekleri bi karakterdir. Kazanmaktan kaybetmeden öte elinden gelenin en iyisini kimseyi kırmadan yapma gayretindedir. Nankatsu’ya taşındıktan kısa bir süre sonra Tsubasa ile dost olur. Tsubasa ile birlikte oynadığı Nankatsu forvetinde “Altın İkili” olarak adlandırılırlar. 11 numarayı giyen yetenekli bir orta saha oyuncusudur. Tsubasa’nın en iyi arkadaşıdır.Babası gezici bir ressam olması nedeniyle Japonya’daki birçok yeri ve hikayenin ileriki kısımlarında da Dünya çapında bazı yerleri gezmiştir.Bu yüzden Hyuga ve Matsuyama gibi birçok karakter ile beraber oynamıştır. Güler yüzü ve yetenekleri ile dikkat çekmektedir.

Takeshi Sawada : Hyuga’nın daha küçük yaşta keşfedip onu takıma aldığı, kendisinden yaşça büyüklerle oynamasına rağmen kendini ezdirmeyip, futbolunu, yeteneğini herkese kabul ettirmiş örnek bir oyuncudur. Özellikleri ve karakteri ile Misaki ve Tsubasa karışımıdır, Misaki kadar hırssız değildir, Tsubasa gibi de fanusta büyümemiştir. Hyuga’nın manevi kardeşi gibidir ve tüm varlığı ile mücadesini sahaya yansıtır gerçek bir savaşçıdır.

Ryo Ishizaki: Gerçek bir mücadele adamıdır, yüreğini sahaya koymak, kendini ateşe atmak, ön cephede savaşa katılmak onu tasvir etmekte eksik kalır, savunma oyuncusu olsa da adete bir akıncı delidir. Nankatsu’nun başarılarındaki gizli kahramanlardandır futbol konusundaki yeteneği çok kısıtlı olsa da takımın neşe kaynağı olup, takımı bir arada tutan güçlü bir çimento gibidir. Tsubasa’da biraz Ishizaki özellikleri olsa uzak ara bir numara olabilirdi.

Tachibana Kardeşler : Kazuo Tachibana ve Masao Tachibana, Hawana Kulübü’nde 9 numarayı giyen müthiş bir forvet, Japonya Milli Takımı’nda 2 numarayı giyen müthiş bir defans/orta saha oyuncusudur. Birlikte “Skylab Hurricane”,”Skylab Defense”,Triangle Shoot” ve “Gemini Attack” süper hareketleri vardır.Nankatsu Kulübü’nun başına birçok kez bela olmuştur. Bir de bu iki kardeş,Japonya Milli Takımı’nda özel bir ikiz şut geliştirmişlerdir.5 numarayı giyen iri defans Jito, yere uzanır ve bu ikizler,onun bacaklarından destek alarak el ele tutuşup havaya sıçrarlar. Havadaki topa aynı anda vurarak çok güçlü bir ikiz şut elde etmiş olurlar.Bu ikiz şuta,”Skylab Twin Shoot”denilmektedir. Kendileri için başrolde oldukları yeni bir çizgifilm serisi çekilebilir kesinlikle hem çok yeteneklidirler hem de çok fantastik.

Jun Misugi : 14 numarayı giyen orta saha/defans oyuncusudur ve aynı zamanda Japonya Milli Takımı’nın koçudur. Çok yetenekli olmasına rağmen kalp hastalığı nedeniyle kısa süreler oynayabilmiştir. Ancak sonra tamamen düzelmiştir. Taktik okuma konusunda çok ustadır. Güçlü rövoşatalara ve “Ofsayt Tuzağı Tekniği”ne sahiptir. Kesinlikle hakkı yenilen karakterlerden biridir, Tsubasa’dan çok daha güçlü bir karakteri ve en az onun kadar üstün yetenekleri vardır, kalp rahatsızlığı sebebi ile ucuza harcanmış bir karakterdir. Hatıralarda aşağıdaki sahne ile yer alır.
Nankatsu FC-Musashi FC maçından Tsubasa;çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda Musashi FC’nin menajeri olan Yayoi’den,Misugi’nin kalp hastalığı olduğunu öğrenmiştir. Bu nedenle maç sırasında oynama isteğini kaybetmiştir ve kötü oynamaya başlamıştır. Maç sırasında Misugi;Tsubasa ile konuşmuş,iyi bir futbol oynamasını istemiştir.Bu konuşmadan sonra Tsubasa, daha iyi oynamaya başlamıştır.

Hikaru Matsuyama : Furano’nun takım kaptanı olan Hikaru Mtsuyama, yetenekli ancak takım oyunu, azim ve karakterini ortaya koyan bir kişiliktir. Benimsedigi oyun stili Defansif ortasahadır. Matsuyama’nın en çok ilgi çeken özelligi hırslı ve azimli oluşudur bir diger özelligi ise takım oyununu çok iyi oynaması ve takımı iyi yönetmesidir hatta bu özellikleri sayesinde futbolun pek yaygın olmadıgı bir bölge takımını yarı finale kadar getirmiştir. Ancak japonya’da tsubasa ve hyuga’nın varlıgında arka planda kalmış fakat ilerki maçlarda japonya’nın defansif zaafları nedeniyle DMC oynamaya başlamış ve misugi’nin de takıma katılmasıyla harika işler yapmışlardır.

Ve Geç Gelen O Paylaşım: Başlıkta Dediğim Gibi Zamanında Paylaşılabilse Yer Yerinden Oynardı

Kendi el yazımdan Tsubasa Oyun Şifreleri

Serus
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Nolan’ın Az Bilinen Cevheri – Following

Nolan’ın Az Bilinen Cevheri – Following

Sonraki
Hayal Ettiğiniz İç Mekanları İnşa Ediyoruz

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.