Medya deyince aklımıza kitle iletişim araçlarının tamamı gelir. Bu araçlar: TV, Bilgisayar, cep telefonu, gazete, dergi, tablet, radyo ve daha birçokları… Yasama, yürütme, yargıdan sonra gelen ve dördüncü güç olarak nitelendirilen medyadır. Medya devletin organları olan bu üç gücün faaliyetlerini kamuoyuna duyurmasından dolayı dördüncü güç olarak bilinir. Medyanın verdiği enformasyonlar sayesinde insanlar kendi devletlerinin ve dünyanın akıbeti hakkında bilgi sahibi olurlar.
Medya, insanlara olanı olduğu gibi tarafsız ve objektif bir şekilde enformasyon aktarmak durumundadır. Peki, medya gerçekten tarafsız bir tutum mu sergiliyor? Hayır, medya yayın politikasına göre bir tutum sergilemektedir. TV kanallarına baktığımızda yapılan haberlerin farklılığı bazı şeylerin çarpıtılması ve aynı haberi farklı TV kanallarında farklı bir tutumla yayımlanması gibi. Bazı kanallar iktidar taraflı bir politika izlerken bazıları ise muhalefet taraflı bir politika izlerler. Buna en basit verilen fotoğraflarda bile görebiliriz. İktidar taraflı bir kanal ya da gazete muhalif tarafındaki bir siyaset liderinin güzel olmayan ya da sinirli bir fotoğrafını habere ekleyebiliyor.
Dördüncü güç olarak kabul edilen medyanın sadece kamu yararını gözetlemesinden çıkıp siyaset ile olan çıkarlarını göz önünde bulundurmak durumunda kalıyor. Örneğin bir kanalda ekonomik buhrandan bahsederken başka bir kanalda ekonominin çok iyi bir düzeyde gittiğini anlatan haberler yayımlanıyor. Peki, halk bunun hangisine inanıyor dersiniz? Onlar yaşam standartlarına göre kendine göre haklıyı buluyor.
Medyada havuç sopa ilişkisinden dolayı çoğu şeye göz yumulduğunu görüyoruz. Peki, burada gazeteci ne yapmalı? Kendi siyasi görüşüne uygun olmasa da sırf işinden olmamak için yayın politikasına göre haber yazmak durumunda kalıyor. Gazetecilerin de haberi olduğu gibi yazması için milletvekilleri gibi onlarında dokunulmazlığı olması gerekli. Çünkü çoğu gazeteci fikrini açıkça beyan ettiği için ya öldürülüyor ya da tehdit ediliyor. Gazeteci de bu yüzden üç maymunu oynamak durumunda kalıyor.
Demokratik bir toplumda düşünce özgürlüğü olması gerekli. En başta da gazetecilerin kamu adına fikirlerini açıkça yayımlaması önemlidir.