Bisikletin bedene ve ruha olan katkılarını artık herkes biliyor. Tarihi çok eskiye dayanan ve yıllar boyunca evrim geçiren aletin faydalarını saymakla bitiremeyiz. Bu yazının konusu ise biraz farklı. Bugün sizlere 3 yıl önce aldığım bisikletimin hayatıma getirdiği kazanımlardan biri olan maddi kârımı anlatacağım.
2017 yılının Ağustos ayında bir bisiklet almaya karar verdim. Öncelikle belirtmeliyim ki ben profesyonel bisikletçi değilim. Tamamen amatör bir zevk olarak biniyorum. Fakat bisiklet alacağım sırada iyi bir başlangıç seviye bisiklet almaya karar verdim. 1100 liraya piyasada kaliteli bir markanın beginner seviye dağ bisikletini aldım. Bir hayli uzun bacak boyum sebebiyle 29′ jant aldığım bisiklet tam da vücuduma göreydi. Bisikletimi benimsedim ve üzerindeyken kendimi rahat ve özgüvenli hissediyordum. Şuan da hala ilk günkü kadar sevdiğim bisikletimle şehrin birçok noktasını gezmeye, gideceğim her yere onunla gitmeye başladım. Fark ettim ki artık toplu taşıma kullanmıyordum. Yaşadığım şehir yüzölçümü olarak çok da büyük olmadığı için istediğim her yere bisikletle gidebiliyordum. Para vermeden istediğim yere gitmek daha da hoşuma gitmiş olacak ki, ayrılmaz ikili olmuştuk. Kaliteli ve sağlam bir de kilit edindim. Çarşıya gittiğimde bir yere bağlıyor, tüm işimi hallettikten sonra tekrar aynı noktaya gelip oradan ayrılıyordum. Bunu hala yapıyorum. Bırakamadığım huylarımdan biri de yetişkinliğe adım atmama rağmen, gözüme kestirdiğim toplu taşıma aracıyla ilk günkü gibi yarışıyor olmam.
Şimdi sizlere, artık tamamen bir parçam olan bisiklet sayesinde elde ettiğim kârı anlatacağım.
Yukarıda gördüğünüz takvim bisikleti satın aldığım günden içinde bulunduğumuz 2020 Aralık ayına kadar geçen zamanı kapsıyor. Mavi yıldırım işaretleri ise kış ayları ve yağmur mevsimini gösteriyor. Bu havalarda ‘sürekli’ bisiklete binmiyorum. Peki boş olan aylar neyi ifade ediyor. Eğer ‘Yaz aylarında her gün bisiklet kullandın mı?’ derseniz cevabım evet. 2017 ve 2019 yıllarının yaz aylarında bir parkta komilik yaptım. Üniversite sınavına hazırlandığım 2018 yazında ise her gün ders almak için çarşıya gittim. Sizlere bahsettiğim dershane ve park tam da şehir merkezinde. Ben ise merkeze 2.8 km uzaklıkta oturuyorum. Yürümek için uzun, toplu taşıma için kısa ama maalesef gerekli bir mesafe. Taşıta binip çarşıya gitmem 10 dakikamı alıyor ve 2.50 lira ücret ödüyorum. Fakat bisikletimle gitmek ücretsiz ve konforlu.
Elimizde çalışma ve ders sezonum dahil toplam 3 yaz yani 270 günümüz var. Buralara gitmediğim günlerde mi kullandım. Çoğunlukla evet fakat tatillerim ve yaz seyahatlerim için izin günlerimi 270 günden düşüyorum. 15’er günden 45 gün. Yani hala aktif olarak toplu taşıma yerine bisiklete bindiğim 225 günüm var.
Günlük 5 Tl x 225 = 1125 lira net karım var.
Bu sadece kesinlikle var olan karım. Bir de yaz ayları haricinde bisikletimle gittiğim yollar var. 2020 yılında 2 ay boyunca bir ofiste yaptığım ve her gün işe bisikletimle gittiğim stajım var. Ya da saç tıraşı olmak için her ay çarşıya gidişim yine bisikletle. Fakat bu kadar ince hesap yanıltıcı olacaktır. Zira bir günlük tutmadım. Yazıda yaptığım hesap toplu taşıma yerine kesinlikle bisiklete bindiğim günler. Yaz tatili haricindeki günleri de daha basit bir formülle 360 gün sayıp, bu kadar günün sadece 1/3 ünde dışarı gittiğimi hesaplarsak ( ki bundan çok daha fazlası)
120 x 5 = 600 lira kar demek.
Eğer bu yolları bisikletimle değil de toplu taşımayla gitseydim 3,5 yılda 1725 lira toplu taşıma ücreti ödeyecektim. Şu an ise 1100 lira bisiklete ödedim, 1725 lira toplu taşıma ücreti ödemedim ve çok sevdiğim bir bisiklete sahibim. Karı direkt 1725 olarak hesaplıyorum çünkü bisiklete verdiği para bir yatırım değildi. Onu bu amaçla almadım fakat çok yönlü fayda elde ettim. Pekala doğru bir iktisadi hesap için enflasyon oranlarını da hesaplamam gerekir. Fakat bu ince hesabı yapmayıp bisikleti tercih ettiğim daha onlarca gün ve aldığım fiyatın 600 lira üzerinde satabileceğim 2. el bir bisikleti hesaba katıyorum.
Eğlenmek için aldığım bisiklet, yoldaşım, arkadaşım, kâr ortağım ve özgürlüğüm oldu.
Kârımın haricinde onlarca güzel anım oldu. Örneğin ölmeden önce yapılacaklar listemde olan; Sapanca Gölü’nün etrafını bisikletle dolaşmak keyifli anılarımdan biriydi.
Eğer bir bisiklet alacaksanız kesinlikle tavsiye ederim. Fiyat olarak düşünüyorsanız, iyi bir bisiklet alıp rutin bakımlarını yaptığınız zaman ömür boyu bineceğinizi hatırlatmak isterim.
Sağlıklı ve keyifli günler.
