Bir seneyi daha geride bıraktık. Pandeminin devam ettiği azalmasını beklerken arttığı bir yeni yıla gireceğiz. 2021 yılına salgın bitsin dilekleriyle girmiştik ama olmadı. Hayatta her istediğimiz olmuyor ki zaten.
Yeni yıldan bir şey beklemeyi çok uzun zaman önce bıraktım. Yeni yılın bize getireceği pek bir şey olmayacak. Yaptığımız tercihler, verdiğimiz kararlar, isteyerek veya istemeyerek yaptığımız şeyler, yaptıklarımız yapmadıklarımız bize bir şey katacak olan veya bizden bir şeyleri götürecek olan çoğu zaman bunlar.
Benim için geçen yıllardan çok bir farkı olmadı 2021 yılının ve 2022 yılının da farklı olacağını düşünmüyorum. Son 2 yıldır salgın süreci bir çoğumuzun hayatını bir çok noktada değiştirdi. Daha çok dijitalleştik. Saniyeler içinde duygularımızı kaydırdık. Bir şeye gülerken bir anda bizi üzen şeyi gördük ve hepsine alıştık. Duyarsızlaştık. Olaylara verdiğimiz tepkiler bazen bir tivit bir hikaye göndermekten öteye geçemiyor. Bir reklamda dediği gibi dünya bu şekilde kurtarılmıyor. Çöpü yere atmayınca, suyu boşa akıtmayınca değişiyor dünya.
Dijitalleştik ve daha fazla dijitalleşeceğiz. Metaverse ve NFT’ler yakın gelecekte bana sorarsanız robotlaşağız. Ve yalnız olacağız.
Yalnızlık her an çeşitli şekillerde yaşadığımız bir duygu. Gözümüzü kapattığımız anda tek başımızayız. Bu durumun uzun sürmesi bizi depresyona götürüyor daha çok kendi dünyamıza çekiliyoruz. Biz istemedikçe bu durumdan kurtaracak bir şey yok. Teknoloji bu yalnızlığı artırıyor. Emojilerle tepki veriyoruz. Gülen surat emojisi atıyoruz fakat belki de hiç gülmedik karşıdaki bunu hiç bir zaman bilemeyecek. Yalnızız ama bunu anlatacak kimse yok.
Kitap okuyun ve kendinize iyi bakın çünkü sizden başka yok.