İnsanlar değişim için dönüm noktalarını severler. Birşeyleri değiştirmek için hep bir zaman dilimi belirleriz, çoğu zamanda o zaman dilimlerine uymayıp, yeni planlamalar yaparız. Değişikliğe başlamak için de genelde pazartesi günlerini başlangıç olarak belirleriz, diyete başlayacağım, spora başlayacağım vs. gibi örnekler çoğaltılabilir.
Şimdi de yeni yıla girerken hayatın bize sunduklarını bir düşünüp değerlendirme zamanı, bu zamana kadar hayatımızda varsa fazlalıkları temizleyip süpürme zamanı…
Bu sefer kendiniz için yeni yılı başlangıç olarak kabul edin kendinizi daha rahat, huzurlu hissetmeniz için gelin fazlalıklardan arının. Öncelikle kişisel eşyalarınızdan başlayabilirsiniz.
– Telefon rehberinizi kontrol etmeye ne dersiniz ?Telefonunuzda uzun zamandir görüşmediginiz kişiler o kadar birikmiştir ki.
-Sanal ortamlarda yer alip da takip etmek zorunda hissettiğiniz, size hiç bir şekilde fayda sağlamayan uygulamalarda sizin için zaman almaktan başka ise yaramıyor. Uygulamalarınızi gözden geçirebilir yenilerini ekleyebilirsiniz 🙂
-Telefonunuzda ve bilgisayarımızda yaptığımız dosyalamalara da bir göz atmaya ne dersiniz ?
-Evlerimizde dolaplarda kullanmadığımız bir çok esyalar yer almaktadir. Stoklamak için aldığımız esyalar bile mevcut. Bunları ihtiyaç sahiplerine verebilir, tüketim çılgınlığı içinde aldığımız ancak kullanmadığımız, giymediğimiz kiyafetlerimizi gözden geçirebiliriz.
– Zihinsel arınmalar da yapabilirsiniz. Bunu yaparkende; duyduğunuz pişmanlıklar, kalp kırdığınız ve üzdüğünüz insanlar, sevmediğiniz huylarınız… hepsini düşünmeniz için baya bir zamanınız olacak.
Yeni yıla daha sade ve huzurlu girmek için yapılması gereken bazı yöntemler bunlar. Ayrıca; yeni yılda kendinizi geliştirmek için yeni hedefler koyabilirsiniz, spora zaman ayırabilir, uzun zamandır okumayı düşünüp de okumadığınız kitaplarınızı okuyabilirsiniz, kişisel becerilerinizi artıracak aktiviteleri de hayatınıza ekleyebilirsiniz.
Peki 2020 yılından neler öğrendik ?
-Zorluklara rağmen kavuşabilmenin değerini öğrendik.
– Nefes alabilmenin, sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu öğrendik.
-Ailemizle sevdiklerimizle zaman geçirmenin ne kadar kıymetli olduğunu öğrendik.
-Sarılmalarımız azalsa da, aramıza zaman ve mekan girsede aslolanın gönüllerde var olmak olduğunu, özlemini çektiğimiz insanlarin ve durumların bizi daha da olgunlaştırdığını bu dönemde öğrendik.
– Daha fazla şükretmemiz gerektiğini öğrendik.
Öğrendiklerimizi hayata uyarlamamiz da bizim elimizde 2021’e daha sevgi dolu bakmak ve umut dolu olabilmek için az bir zaman kaldı. Bırakın arkada kalması gereken şeyler, geri de kalsın. Siz kendiniz olun ve yolunuza devam edin.
Yazımı okuduğum bir hikayeyle tamamlamak istiyorum .
Ludovico il Moro, 1499 yılından beri Milano dükü olarak hüküm süren italyan rönesans prensiydi. Soylularin da katıldığı bir yılbaşı kutlaması için hazirlanan tatlıyı aşçılardan birisi yakmış. Mutfakta bulunan asıl görevi aşçılara yardım etmek olan Toni, bu olayı gördükten sonra hemen tatlı yapmaya koyulmustur. Önceden yapılmak için kenara koyduğu mayayı yumuşatmak için, şeker, yumurta, kuru üzüm ve şekerlenmiş meyve ile yoğurmaya başlamış. Kilerden arta kalan meyveleri de içerisine eklemiş.
Sonrasında bu yaptığı tatlı ekmeği dükün huzuruna çıkartmışlar. Bu arada Toni perdenin arkasından Dük’ü ve soylu misafirleri izlemektedir. Dük’te bunu tattıktan sonra fazlasıyla memnuniyet duymuş ve bunu yapan aşçıyla tanışmak istediğini söyleyerek yanına çağırtmış. Toni, Ludovico il Moro’nun karşısına çıkmış ve bundan sonra bunun adı “pan del toni” olsun demiştir. Toni’nin tatlı ekmeği olarakta bilinmektedir ve İtalya’da yeni yıl akşamlarında çok fazla tüketilmektedir.
O zaman sizde yeni yıla girmeden yapacağınız bir tatlıya, yeni bir tarife isim verin. Yeni yıla girerken, yeni yılı hatırlayacağınız size özel bir şey olsun… 2021 yılına girerken eşimle beraber biz bir isim verdik bile yaptığımız kahvenin adını gündoğumu kahvesi koyduk 🙂
Sevgiyle ve sağlıkla geçireceğiniz bir yıl olması dileğiyle…