Başlığın sebebi son yazılarımda her gün yazma kuralına uydum fakat günlük tarzında değildi bir önceki yazım. Dolayısıyla bu gün normal yazsaydım 20. gündü fakat ben dün ”Nasıl ders çalışılır?” isimli bir yazı paylaştım. Yani bu gün 19. günden devam ediyoruz.
Bu gün başıma anormal bir şey gelmedi. Canlı derslere katıldım. Bu gün kitap yazmaya başlar mıyım bilmiyorum, uzun zamandır kitap yazmıyorum. Kooplog yazmak çok hoşuma gidiyor. Aslında 19. gün yazısını daha önce yazmaya başlamıştım. Hatta adı ”Kitap fikri lazım” idi. Fakat paylaşmadım.
Uzun zamandır kitap yazmamamın sebeplerinden biri de LGS sınavına hazırlanmakta olmam. Güzel bir lise kazanmak istiyorum. Ayrıca size söylemediğim bir konu daha var, yazar ortağım Zehra sevgili yaptı! Bu ocak ayından beri var fakat ben bunu 2 hafta önce öğrendim. Bunu söylememin sebebi Zehra’nın sevgilisinin fen lisesi kazanması. Lise konusu açıldığı için söylemek istedim.
Şahsen ben fen lisesi istemiyorum çünkü şehir tasarımcısı olmak için fen lisesine gerek yok. Zehra’nın sevgilisine doktor mu olmak istiyorsun dedim bir hedefim yok dedi. Ben fen lisesi kazanayım, hedefim olmasın. Neyse beni ilgilendirmiyor bu. Zaten Atatürk gibi biri gelmedikçe Türkiye düzelmeyecek.
Bazen acaba cumhurbaşkanı olsam nasıl olurdu diye düşünüyorum. Ben anaokulu okumayı zorunlu yapardım. Karnelere yeni bir bölüm ekleyip bir dönem boyunca en az 3 kitap okumayı zorunlu kılardım. Tüm okulları yeniden yaptırırım. Sınavlı sistem yerine ortalama ile alınan sisteme geçiş yapardım. Hiç bir öğrencinin bu stresi yaşamaya ihtiyacı yok.
Bunlar eğitim sisteminde yapacağım değişiklikler. Ekonomik olarak yabancı ülkelere sattığımız tüm şirketleri ve madenleri geri satın alırdım. Vergi oranlarını düşürürdüm. Ama ben cumhurbaşkanımıza da hak veriyorum. Burada söylemek kolay ama yapması zor. Ama eğitim sistemi kesinlikle böyle olmamalı
Sanırım bu günlük bu kadar…