Osmanlı Tarihi, pek çok ilginç hadiseyi içinde bulunduran dönemsel kronolojidir. Bu ilginç olaylardan bir tanesi olup tarihimize geçen, hattâ belgelerle onaylı bir surette “BOA“ içerisinde bulunan hadisenin içyüzü nasıl hep birlikte bakacağız.
“Devletlü ve merhametlü ve inâyetlü sultânım hazretleri sâğ olsun.
Bu kulları yüz on iki yaşında ve ruhbanlar zümresinde iken devletlü sultânım hazretlerinin huzûr-ı âlîlerinde şeref-i İslâm ile müşerref olup elhamdülillâhi Te’âlâ ve lâkin ziyâde pîr ü ihtiyâr kâr ü kisbe iktidârım ve tâkatim olmayup ve sünnet olaldan berü hasta yatarum merhamet ve inâyetler ümidiyle devletlü efendime ahvâlim i’lâm lillâhi Te’âlâ ve Resûlihî pîrlik ve ihtiyârlık hâlime merhamet buyurup kifâf-ı nefs mikdârı İstanbul Gümrüğünden ihsân ve mesrûr buyurmanız recâ vü niyâz ederim. Birkaç günlük ömrümde efendimin du’âsında olayım. Ma’lûm- ı devletleridir ki bu sinîn-i salde şeref-i İslâm ile müşerref olduğum ecilden ümîd-varım ki devletlü efendimin hakkında du’âmız müstecâb ola. Allâhu Sübhânehû ve Te’âlâ şevketlü padişâh-ı âlem-penâh hazretlerinin ve inâyetlü efendimin ömr ü devletlerin yevmen fe-yevmen ziyâde eyleyüp ve a’dâ-yı dîn üzerine gâlib ü muzaffer eyleye âmin bi-hürmeti seyyidi’l-mürselîn bâkî emr ü fermân devletlü efendim sultânım hazretlerinindir.
Bende-i Yusuf
24 Safer 1128¹“*
Görüldüğü üzere 112 yaşında olan Yusuf Efendi, padişâh III. Ahmed’e bir arz-ı mahzar takdim etmiştir. Bu arzına bir cevap aldığına dair hiçbir belge yahut cevaben padişâh iradesi (Hatt-ı Hümayûn) yoktur. Ben ise yoğun çabalar ile bu mektubu eski Türkçeden günümüz Türkçesine çevirmeye gayret ettim.
“Devletli, Merhametli ve yardımsever Sultan Hazretleri sağ olsun.
Ben kulları yüz on iki (112) yaşındayım ve ruhbanlar topluluğunda iken devletli Sultan Hazretlerinin yüksek huzurlarında Allah Teâlâ’nın nasibi ile İslâm’ın şerefiyle onurlandım. Ama aşırı pirlik, ihtiyarlık ve sünnet olduğumdan beridir hasta yatmaktayım. Yardımlar ümidi ile devletli efendime ahvalimi bildiriyorum ki; Allah Teâlâ ve Resûllullah için pirliğime ve yaşlılığıma merhamet edip bedenime yetecek miktarda İstanbul Gümrüğü’nden lütuf buyurmalarını yalvarırım. Birkaç günlük ömrümde efendimin duasında olayım. Malum ki yaşlılığımda İslâm ile onurlanmam önceden biriken işlerimizde gecikmeye yol açmıştır. Efendimizin, hakkımızda duası ile bağışlanır. Her türlü kusurluktan eksik olan Yüce Allah Teâlâ Hazretleri şanlı, kerametli saâdetli ve yardımsever efendimin saltanatını gün be gün artırmasını dilerim. Din düşmanları üzerine galip olmalarını dilerim. Âmin, Hazreti Muhammed’e hürmeten. Sonsuz, ulu emirleri saltanat sahibi efendim, Sultanım Hazretlerinindir.”
Kölesi, kulu Yusuf.
18 Şubat 1716“
Her iki metni inceleyip, dikkatle okumanızı tavsiye ederim. Eski Türkçenin ne denli bol ve zengin bir dil olduğu ortada. Günümüz Türkçesinin anlamsız kalıplarına uydurana kadar bittim!
Bizler konumuza dönelim. Yusuf’a ait hiçbir bilgi ne yazık ki elimizde mevut değildir. Yazdığı arz-ı mahzara göre doğum yılının, 1604 olduğunu hesap edebiliriz. Buna göre ufak bir hesaplama yaparsak Yusuf bu mektubu yazdığı güne kadar, 10 padişâh, 64 sadrazam, 23 savaş, 5 ihtilâl, iki padişâh suikastı ve daha nice olaylar görmüştür. Kim bilir, anlattığı şeylerden ne kitaplar çıkardı…
Kaynakça
¹ Recep Karacakaya-İsmail Yücedağ, Osmanlı Arşiv Vesikaları, İdeal Kültür Yayıncılık, bas. 6, s. 47, İstanbul 2019
* Bu işaret vesikanın BOA çevrimiçi yahut doğrudan merkez binasında bulunan yeri ve dosya türünü ihtiva eder. Vesika, “BOA. İE. MT, 3/291-2” bölümünde bulunmaktadır.