11. Hafta- Dijital Güvenlik ve Etik

Bu haftaki dersimizde, dijital güvenlik ve dijital etik konularına değindik.

Günümüzde sanal dünyaya hızlı bir adaptasyon söz konusu. Evde, okulda, işte kısacası mekan fark etmeksizin her türlü işimizi online olarak halletmeye başladık. Yani artık dijital birer vatandaşız.

Bizler sanal dünyada varlığımızı sürdürürken bilgilerimiz de bir o kadar açığa çıkıyor. Sosyal ağlarda paylaştığımız gönderiler, bir siteye kaydolurken verdiğimiz bilgiler, sosyal medya hesaplarımızın tümü bizim dijital kimliğimizi oluşturuyor. Fakat bu dijitalleşme süreci beraberinde dijital güvenlik dediğimiz kavramı da ortaya çıkarıyor. Dijital güvenlik kavramı kısaca bizim online kimliğimizin korunması olarak adlandırılabilir.

Peki kimliğimizi korumak neden bu kadar önemli? Yapılan bir araştırmaya göre, 2020 yılının ilk çeyreğinde siber dolandırıcılık, kötüye kullanım olaylarının %20 oranında artış göstermiş olduğu ve her gün 7 milyondan fazla verinin ele geçirildiği ortaya çıkmıştır. Artık evimizi, arabamızı ve hatta kişisel kimliğimizi bile paylaştığımız bir mecra haline gelen sanal dünyada verilerimizi korumanın ne kadar önemli olduğunu bu sayede anlayabiliriz. O halde siber suç ve kötü amaçlı yazılımlardan nasıl korunacağımızı öğrenelim.

Listemizin başında, hepimizin bildiği anti virüs programları geliyor. Anti virüs programları cihazları ve bilgileri dış saldırılara karşı kilitler ve cihazın kötü amaçlı yazılımlardan korunmasını sağlar. İkinci koruma yöntemi olarak güvenlik duvarları örnek gösterilebilir. Güvenlik duvarları cihaz geçmişini korumada çok önemlidir. Yetkili siteleri tanımlar ve o sitelere erişime izin verir fakat sitenin yetkisi yoksa erişime izin vermeyerek gizliliği korur. Bir diğer koruma yöntemi ise proxylerdir. Proxyler tehlikeli web sitelerine erişimi engeller. 

Siber güvenlik konusundaki bir diğer kavram ise hack ve hackelemektir. Hacklemek bilgisayar donanımına erişip veri toplamak veya bilgisayarı yazılımsal yolla yönetmek anlamına gelir. Akıllı telefonlarımız gün içerisinde en çok iletişim kurduğumuz bu nedenle de hack ve kötü amaçlı yazılımlara en açık cihazlardır. Akıllı telefonlarımızı siber korsanlıktan korumak için gerekli güncellemeleri zamanında yapmalı, şifreleme kullanmalı, mümkün olduğunca kısa süreli vakit geçirmeye özen göstermeliyiz. Kullandığımız şifrelerin özgün ve kolay bilinemeyecek şifreler olmasına dikkat etmeliyiz. Bunun yanında otomatik şifre doldurmayı kapatabiliriz. Fakat cihazlarımızın güvenliğinden eminsek otomatik şifre doldurma elbette ki hayatımızı çok kolaylaştıran bir yöntem olacaktır. Ama buradaki tek koşul cihazlarımızın güvenliğinden emin olmamızdır. Diğer güvenlik yöntemleri arasında, bilinmeyen alışveriş sitelerine kart bilgilerini girmemek ve tarayıcının gizlilik ayarlarını değiştirmek örnek gösterilebilir.

Dijital dünyada hepimizin birer kimliği var. Bizler ait olduğumuz kimlikleri en iyi şekilde temsil etmeli ve başka insanların kimliklerine de saygı göstermeliyiz. Bu nedenle dijital dünyada söylediğimiz sözcüklere, söyleme tarzımıza ve karşımızdaki insanın neler hissedebileceğine dikkat edip söylediklerimizi de buna göre seçmeliyiz. Yüz yüze söyleyemeyeceğimiz hiçbir şeyi online ortamlarda rastgele yazmamalıyız. 

Bugünkü dersimizde hem dijital ortamlardaki etik kurallarından bahsettik hem de siber suç ve kötü yazılımlardan nasıl korunabileceğimizi öğrendik. Umarım hepimiz dijital ortamlarda kimliklerimize ve değerlerimize uygun birer birey olabiliriz. Hoşçakalın😌

Ömer Faruk Kılıç
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
11. Hafta
Sonraki
12.HAFTA

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.