Çin Komünist Partisi’nin(Kuomintang)’in 100 yıllık Kanlı Tarihi Doğu Türkistan’da hala tam hız devam eden topyekün Soykırım Cinayetlerinin Kodlarında saklıdır.
– Asimilasyon- Çinlilere Zorla Evlendirme- Nazi Kampları- Seyahat ve Dolaşım yasağı- Irza Geçme- Uygurca Eğitim yasağı- İbadet Yasağı- Dinsizleştirme- Soykırım- Nüfus kıyımı- Demografik değişim
Devrim döneminde 10 milyon kişi doğrudan öldürüldü, 30 ila 45 milyon kişi ise kıtlık nedeniyle yaşamını yitirdi.
“Karşı devrimci “ olarak nitelenen 20 milyon kişi ise ömürlerinin önemli bir bölümünü Çin komünizminin vahşetinin sergilendiği ceza evlerinde geçirdi.
Doğu Türkistan’daki Çin vahşet ve asimilasyonu, yüzyılımızın belki de insanlık tarihinin en büyük soykırımlarından biridir. 1949-1976 arası Mao döneminde Doğu Türkistan’da suni olarak insanlara yiyecek verilmemek suretiyle yapay bir açlık ortamı yaratılmıştır. Bu açlık dönelmeleri ile ardından başlatılan kültür devrimi sırasında yapılan insanlık dışı uygulamalar insanlığın yüz karası uygulamalar olarak tarihe geçmiştir. Bu uygulamalarda milyonlarca kişi utanç verici bir şekilde Mao’nun Kızıl Muhafızları tarafından katledilmişlerdir.
Türkiye’deki Çin yanlısı bazı çevreler Doğu Türkistan’daki bu vahşetlerin üzerini örtmek ve Mao’yu ve Çin yönetimini aklamak için adeta yarış halindedirler: Bu çevrelere göre Çin işgalindeki Doğu Türkistan’daki ayaklanmaların arkasında batılı emperyalist ülkeler vardır. Bu ülkelerin Amaçları bu bölgeyi karıştırmaktır. Yoksa Çin’in işgali altında ve onun sömürgesi olan “Xinjiiang Uygur Özerk Bölgesi’nde (Uyguristandaki) bu bölgenin kadim ve öz halkı halkı Türkler mutludurlar. Bu Çinciler İşgalci Çin yönetiminin bölgeye din, hak hukuk ve vicdan özgürlüğü getirdiği yalanlarını sürekli savunurlar.
Maoizm vahşetinin asil hedefi, sözde “Çin Halk Kurtuluş Ordusu” adını verdikleri işgal, gasp ve talan Ordusu tarafından işgal edilen bu topraklarda yaşayan kadim halklardır. Bunlardan en başta gelenlerinden biri, Çin’in batısındaki “Uygur Özerk Bölgesinde”, bir diğer ifadeyle Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar başta diğer Türk topluluklarıdır. Hem Müslüman hem de etnik bir azınlık yanı TÜRK oluşturdukları için Pekin rejiminin hedefi haline gelen Uygur Türkleri, Mao’nun iktidara geldiği 1949 yılından itibaren sistemli bir bir şekilde her türlü asimilasyon, dönüştürme ve soykırım uygulamaları ile toptan yok edilmek istenmektedir.
Müslüman Uygur Türkeri’nin dini vecibelerini yerine getirmelerine kısıtlama, engel ve yasaklamalar getirilmiştir. Dini mekanlar ve ibadet yerleri ve din eğitimi veren okulları(Medreseler) kapatılmıştır. Din adamları tutuklandı, büyük bir kısmı ise öldürülerek yok edilmiştir. Çin, Doğu Türkistan’da hiç bir koruyucu ve önleyici hiçbir önlem almadan nükleer denemeler yapmıştır. Ekim- 1964 Ağustos-1996 yılları arasında gerçekleştirilen toplam 46 nükleer deneme sonucunda teşhis edilemediği için adı konulamayan ve rakamlarla adlandırılan onlarca tür yeni hastalıklar ortaya çıkmıştır. Bu nükleer denemelerin sonucunda Uygur Türkleri arasında kanser oranı olağanüstü derecede artmış, ana karnındaki çocukları dahi bu denemelerden etkilenmiş ve zarar görmüştür. Yeni doğan çocuklar hastalıklı, engelli, eksik uzuvlu ve sakat olarak veya ölü olarak doğmuştur.
Doğu Türkistan’da Çini işgalinin başladığı tarihten sonra ;
1949-1952 yılları arasında 2 milyon 800 bin
1952-1957 yılları arasında 3 milyon 509 bin
1958-1960 yılları arasında 6 milyon 700 bin
1961-1965 yılları arasında 13 milyon 300 bin
olmak üzere toplam 26,309 milyon arasında tahmin edilen Müslüman Uygur Türkü Çinliler tarafından çeşitli yöntemlerle öldürülmüştür. Müslüman Uygurların 1bir’den fazla çocuk sahibi olmaları yasaklanmıştır. Bu yasağa uymayanların çocukları anne rahminde kürtajla katledilmiş ve çeşitli ağır para cezalarına çarptırılmaktadır.
Mao döneminde başlayan bu uygulamalar halen devam etmektedir. Günümüzde mecburi olarak uygulanan Zorunlu göç, zorunlu nüfus planlaması ve katliamlar ve çeşitli uygulamalar neticesinde Uygurlu Türkler, Doğu Türkistan topraklarında azınlık konumuna düşürülmüşlerdir. 1953 yılından bu yana sürdürülen asimilasyon politikası sonucunda Uygur Özerk Bölgesi’nde yüzde 75 – 85 arasında olduğu düşünülen Müslüman Türk nüfus oranı günümüzde yüzde 35’lere kadar düşürülmüştür.
Bugün 25 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı Müslüman, Çin baskısı altındadır. On binlerce Müslüman siyasi tutuklunun bulunduğu bölgede tutuklanan ve gözaltına kaybolan Türklerden bir daha haber alınamamaktadır. Bu durum ise,1940’lı yıllarda Hitler Almanya’sının Yahudilere uyguladığı vahşeti hatırlatmaktadır.
Komünist Çin rejiminin vahşet uyguladığı bir diğer ülke ise Tibet’tir. Tibet, Çin’deki komünist devrimin hemen ertesi yılı, yani 1950’de Çin ordusu tarafından işgal edilmiştir. Çin, burayı kendisine bağlı özerk bir bölge haline getirmiş, Tibetliler de bunu kabul etmişlerdir. Ancak Çin’in Tibet halkı üzerindeki baskısı giderek artmıştır. Çin yönetimi, Tibet köylülerini mahsullerini çok düşük fiyata satmak zorunda bırakmış, ülkedeki bütün önemli kurumların başına etnik Çinli yerleşimcileri atamıştır. Tibet’e te aynı Doğu Türkistan’da yaptıkları gibi Han Çinlisi göçmenler yerleştirilerek demografik yapı değiştirilerek Tibetliler asimile edilerek Çinlileştirmek istenmektedir. En ufak bir direniş ifadesini çok kanlı ve insanlık dışı yöntemlerle bastırılmaktadır.
İşgalci Çin’in baskısı,zulmü,etnik asimilasyon dini ve ırkı soykırım uygulamaları sadece Çinli olmayan Doğu Türkistan ve Tibet’. İç Moğolistan ,Mançuryadadır.
Çin’in baskı. Etnik asimilasyon, dini ve ırkı soykırım uyguladıkları bölge işgal ettikleri ve pervasızca sömürdüğü Doğu Türkistan ,Tibet ve İç Moğolistan ve Mançuryadır.
Doğu Türkistanlıların yıllarca nükleer denemelere , katliamlara , işkenceler maruz kalıp , zengin yer altı kaynaklarını ele geçirmek isteyen Çin devletine karşı , bağımsızlık mücadelesi vermesinden daha doğal ne olabilir ki. Bu mücadele süresince 30 milyondan fazla Uygur Türkünün öldürüldüğü gerçeğini inkar etmekte acziyet,bilgisizlik ve ahlaksızlık olur her halde.
Doğu Türkistan olayına Çin penceresinden bakan ruh ve bedenleriyle Çin Doğu Türkistan işgal politikasına hizmet edenler Şunu hiç düşündünüz mü? Çinin amacı oradaki kardeşlerimizin kimliklerini değiştirmeye zorlamak ve asimilasyona uğratmak olmasın sakın
Biz Türklerin tarihsel düşmanı Çinlilerin Doğu Türkistan’daki zulümlerinin üzerini örterek Doğu Türkistan bağımsızlık ayaklanmasını dış destekli Çine karşı bir komplo olarak sunmaya çalışan sözde muhafazakar yerli ve milli geçinen Sabah Gazetesi Atv televizyonu(Türkuaz Medya) Banu Avar ,Sol Haber siteleri ,Birgün Gazetesi ve Doğu Perinçek ve bu tipte özellikle sol fraksiyona sahip veya sözde Ulusalcı özde Maocu kesimden orda yaşanan olayları ve bu olaylara şahit olan insanların anlattıklarını yalanlamaya çalışmalarının nedeni Türk halkının kafasını karıştırmaya çalışmaya yönelik Çin istihbarat faaliyetinin Türkiye’deki ayağıdır.
Biz mazlum kim olursa olsun onun yanında zalim kim olursa olsun ona karşıyız söylemine sarılıp Batılı emperyalistlerden şikayet ederek Doğu Türkistan’daki zulmün uygulayıcısı Çin emperyalizminin yanında olanların emperyalizme bakışı ideolojik ve etik değildir.
Komünizm maskeli Çin şovenizminin kanlı yüzünü görmek için Doğu Türkistan’a dikkatle baksın.
Çin komünist partisinin yüz yıllı tarihinin kanlı başarıları!
1- Çin işgal altındaki topraklarda kültürel soykırımı başardı
2- işgal altındaki Doğu Türkistan ,Tibet ,iç Moğolistan ve güneydeki malay kökenli ırkları asimile etmeyi ve Mançuları tamamen Çinlileştirmeyi başardı(şimdiye kadar direnen Uygur ve Tibet’ler İç Moğolistan hariç )
3- Çin siyasal İslamcıların ağa babasına dönüştü
4- Çin İslam ve Türk dünyasını arkasına alarak binlerce camı yıktı.
5- Çin Türk dünyasını arkasına alarak milyonlarca Türkü tutsak ,köle , mahkum etti
6- Çin İslam’ın kardeşlik ve yardım mantıkini kendi çıkarına kullanmayı başardı
7- Çin, Türkçe ve Türk lehçelerinden , Özbekçe , Kazakça , Kırgızca ve başka aynı dilde konuşanlardan kendi kuklasını yapmayı başardı!
8- En ağırı şu ki : Çin Türkiye’de, Türk dünyası ve İslam ülkelerinde omurgasızların haysiyeti , gururunu, dinini , imanını parayla satın ala bilmeyi başardı !
Çin Komünist Partisi iktidarının Doğu Türkistan’daki işgal süreci, Mao’nun işkence ederek öldürdüğü on milyonlarca insanın, Çin faşizminin korkunç ve vahşi cinayetlerinin, planlı ve suni olarak yaratılan kıtlıklarda öldürülen on binlerce masum Müslüman Türk Halkının ,Velhasıl sizin savunduğunuz Maoculuğun kanlı tarihidir.